İsrail’de Lokanta ve Kafeler ‘Aşı Belgesi’ Olanlar İçin Yeniden Açıldı

İsrail, COVID-19 pandemisiyle mücadele kapsamında önemli bir adım atarak, lokanta ve kafeleri sadece aşı belgesi olan kişilere açtı. Yeni uygulama, ülke genelindeki restoranlar ve kafelerde hizmet alabilmek için aşılanan kişilere özel bir izin veriyor. Bu karar, hem halk sağlığını korumak hem de ekonomiyi yeniden canlandırmak amacıyla alındı. İsrail, dünya genelinde aşılamada öncü ülkelerden biri olarak, pandemiyle mücadelede önemli bir aşamaya gelmiş durumda.

İsrail hükümeti, vaka sayılarının düşüşe geçmesinin ardından, toplumsal hareketliliği artırmak ve işletmeleri yeniden açmak amacıyla aşılı bireylerin girebileceği lokanta ve kafe uygulamasını başlattı. Bu uygulama, aşılamanın hızla ilerlediği ülkede, restoranlar ve kafelerde sadece aşı olmuş kişilerin yemek yiyebilmesini sağlıyor. Böylece, kalabalık ortamlarda virüsün yayılma riskini azaltmayı hedefleyen hükümet, aynı zamanda restoran ve kafe işletmelerinin yeniden faaliyete geçmesine olanak tanıdı.

Aşı belgesi uygulaması, restoranların ve kafelerin müşterilerini kontrol ederken, dijital aşı belgeleri veya aşı kartlarıyla girişleri sağlıyor. Aşı belgesine sahip olmayanlar, bu mekanlara giremiyor. Bunun yerine, kapalı alanlarda yer alan restoranlar ve kafeler, açık hava alanlarında hizmet veren seçeneklerle de vatandaşlarına hizmet veriyor. Aşı belgesine sahip olmayan kişiler ise, yalnızca dış mekanlarda oturma alanlarını kullanabiliyorlar.

Hükümet, işletme sahiplerine uygulamanın nasıl işlediğini anlatan bilgilendirme yaparak, sürecin sağlıklı şekilde işlemesi için gerekli önlemleri almayı sürdürüyor. Yerel işletmeler, bu yeni düzenlemeyle birlikte yeniden açıldıkları için ekonomik açıdan rahatlama sağlarken, aynı zamanda çalışanların ve müşterilerin güvenliğini de göz önünde bulunduruyor.

İsrail, aşılama oranının yüksek olduğu ve sağlık altyapısının güçlü olduğu bir ülke olarak, bu tür yenilikçi uygulamalarla COVID-19 sonrası normalleşme sürecine hızla adapte olmaya çalışıyor. Aşı belgesi uygulamasının diğer ülkelerde de örnek alınabileceği düşünülüyor. Bu adımlar, hem halk sağlığını hem de ekonomiyi destekleyerek, pandeminin olumsuz etkilerinin daha hızlı bir şekilde atlatılmasını sağlayabilir.